USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Portre

19 Ekim 2021 12:37

"Mercedes-Benz Türk'ün AR-GE merkezleri dünyaya rol model oluyor"

Mercedes-Benz Türk'ün İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün ile otobüs ve kamyon sektöründeki son gelişmeler ile Mercedes-Benz'in son dönemdeki hedeflerini Platinonline.com için konuştuk. Sülün “Hoşdere AR-GE Merkezi'nde geliştirdiğimiz yeni teknolojiler, Türkiye haricinde Daimler'in Mannheim, Ulm ve Ligny gibi üretim tesislerindeki araçlarında da uygulanıyor. Aksaray AR-GE Merkezimiz de tüm dünyadaki Mercedes-Benz kamyonlarının tek yol testi onay merci konumunda olmayı sürdürüyor” dedi.

"Mercedes-Benz Türk'ün AR-GE merkezleri dünyaya rol model oluyor"

2020 yılına kadar Mercedes-Benz marka hafif ticari araçların ve Daimler AG çatısı altındaki tüm otomobil markalarının ithalatını ve satışını da gerçekleştiren Mercedes-Benz Türk A.Ş., bu tarihten sonra kamyon ve otobüs gruplarından sorumlu olarak Daimler AG çatısı altında ayrı bir tüzel kişilik olan "Daimler Truck AG" şirketi altında faaliyetlerine devam ediyor.

Türkiye'deki en büyük yabancı sermayeli şirketlerin başında gelen, Hoşdere'deki otobüs ve Aksaray'daki kamyon fabrikalarıyla ülke ekonomisine istihdam ve ihracat alanlarında katma değer sağlayan Mercedes-Benz Türk'ün İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün, "Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikamız Ağustos ayında 300.000'inci kamyonunu üretim bandından indirerek önemli bir dönüm noktasına ulaştı." dedi.

Sektörünüz açısından 2020 yılı nasıl geçti?

2020 yılında 16 ton üstü kamyon/çekici pazarı için; çekici satışları Ocak-Aralık döneminde bir önceki yıla göre yüzde 212 oranında artarak 10.983 adet olurken, kamyon satışları da yüzde 33 oranında artarak 5.197 adet olarak gerçekleşti. Otobüs tarafındaysa 2020 yılında 347 adet şehirlerarası ve 29 adet şehir içi olmak üzere toplamda 376 adet otobüs satışı gerçekleştirdik.

Mart 2020 itibarıyla ülkemizde etkilerini hissettiğimiz Covid-19 pandemisine rağmen; 'Ekonominin aşısı üretimdir' diyerek Aksaray Kamyon Fabrikamız ve Hoşdere Otobüs Fabrikamızda sürdürülebilir üretime odaklandık. Mart ayında etkilerini hissetmeye başladığımız pandemi sebebiyle farklı koşullarda tamamladığımız 2020 yılında, Türkiye iç pazarında kamyon satışlarımızı 2019 yılına göre yüzde 141 arttırarak 6.932 adede ulaştık. Otobüs pazarındaysa 2019'a göre satışlarımızı yüzde 90 arttırarak 376 adetle yılı tamamladık. Hem kamyon iç pazarında hem de şehirler arası otobüs pazarında gelenekselleşen liderliğimizi 2020'de de devam ettirdik.

İhracat alanında 2020'yi nasıl tamamladınız?

Şirketimiz, 2020 yılında yaklaşık 1 milyar Euro ihracat gelirine ulaşarak Türkiye ekonomisine katkısını aralıksız sürdürmeye devam etti. Otobüs ihracatından 422 milyon Euro, kamyon ihracatından 479 milyon Euro, AR-GE ve diğer alanlardaki hizmet ihracatından da 41 milyon Euro'yu aşkın gelir elde ettik. Pandemi gölgesinde geçen 2020 yılında otobüs, kamyon, AR-GE ve diğer alanlardaki hizmet ihracatımızla 2020 yılında en fazla ihracat yapan ilk 10 şirket arasında yer aldık. 2020 yılında Türkiye'den ihraç edilen her 2 otobüsten 1'i ve ihraç edilen her 10 kamyondan 8'i Mercedes-Benz Türk imzasını taşıdı.

Mercedes-Benz Türk olarak 2021 yılını satış, üretim ve ihracat alanlarında nasıl geçiriyorsunuz?

Mercedes-Benz Türk olarak; 2021 yılının ilk 9 ayı sonunda 15.701 adet kamyon ve çekici ürettik. Ürettiğimiz araçların 9.087 adedini ihraç ettik. Geçtiğimiz yılın aynı dönemi ile karşılaştırma yaptığımızda; üretimimiz yüzde 78 artarken ihracatımız ise yüzde 63 oranında arttı. Şirket olarak ilk 9 ayın sonunda 4.292 adet çekici ve 2.384 adet kamyon satışı gerçekleştirdik. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre çekici satışımız yüzde 70 oranında artarken kamyon satışımız ise yüzde 31 oranında arttı.

"TÜRKİYE'DE ÜRETİLEN HER 2 OTOBÜSTEN 1'İ MERCEDES-BENZ TÜRK FABRİKASINDAN YOLLARA ÇIKTI"

Türkiye'de üretilen her 10 kamyondan 7'sinde Mercedes-Benz Türk imzası varken; Türkiye'den ihraç edilen her 10 kamyondan 8'i de Mercedes-Benz markasını taşıyor.

2021 yılının ilk 9 ayında Türkiye iç pazarına 165 adet şehirler arası, 24 adet de şehir içi otobüs olmak üzere toplamda 189 adet otobüs satışı gerçekleştirdik. Hoşdere Otobüs Fabrikamız aynı dönemde 1.499 adet otobüs üretti. Üretilen otobüslerin 1.228 adedi şehirler arası otobüs, 271 adedi de şehir içi otobüs oldu. Ocak – Eylül 2021 döneminde üretilen otobüslerin yüzde 83'ü ihraç edilerek ilk 9 ay toplamında otobüs ihracatı 1.250 adede ulaştı.

Bu veriler ışığında Türkiye'de üretilen her 2 otobüsten 1'i Mercedes-Benz Türk fabrikasından yollara çıkarken ihraç edilen her 4 otobüsten 3'ünde de Mercedes-Benz Türk imzası yer alıyor.

Kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz?

Mercedes-Benz Türk olarak iki fabrikamızda ürettiğimiz araçlarımızı, Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya, İspanya, Portekiz, Belçika, Litvanya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Avusturya, Macaristan, Slovakya, Slovenya, Romanya ve Bulgaristan gibi Avrupa ülkelerine ağırlıklı olarak ihraç ediyoruz. Aksaray Kamyon Fabrikası'nın ihracatı 2001 yılından bu yana 86.000 adedi aştı. Türkiye'den ihraç edilen her 4 otobüsten 3'ünü üreten Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası'nın otobüs ihracatı, kurulduğu 1995 yılından bu yana 55.200 adede ulaştı.

Kısa bir süre önce 300 bininci kamyonunuzu banttan indirdiniz. Konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikamız Ağustos ayında 300.000'inci kamyonunu üretim bandından indirerek önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikamızın 300.000'inci kamyonu Mercedes-Benz çekici ailesinin en yeni üyelerinden Actros 1851 Plus oldu.

2020'de Hoşdere, 2021'de de Aksaray fabrikalarının kurulmasının önemli yıldönümlerini kutluyorsunuz. Her iki fabrikanın öneminden bahseder misiniz?

Daimler dünyasının en önemli otobüs üretim tesislerinden olan Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası'nin 2020 yılında 25. yaşını kutladık. 1995 yılında, otomotiv üretim tesisleri arasında ISO 9001 kalite sistem sertifikasyonuna ulaşan ilklerden olan fabrikamız, aradan geçen çeyrek asırda hem Türkiye'nin hem de dünyanın en teknolojik, en çevreci ve en kapsamlı entegre otobüs üretim merkezlerinden biri konumuna geldi. Bu 25 yıllık sürede, Hoşdere Otobüs Fabrikası için 540 milyon Euro'yu aşkın yatırım gerçekleştirdik. Günümüzde yaklaşık 4 bin kişinin istihdam edildiği fabrikamızda, 25 yıllık süreçte yaklaşık 8 bin kişi görev yaptı. Üretimin yanında Otobüs Operasyon birimleri ve AR-GE Merkezi ürün geliştirme ve teknoloji çözümleri alanlarına da önemli yatırımları barındıran fabrikamız hem istihdam artışı sağlıyor hem de pek çok ilke imza atarak tüm dünyaya Türk mühendisliği ihraç etmemizi sağlıyor.

"35 YILDA YAPILAN TOPLAM YATIRIM MİKTARI 500 MİLYON EURO'U AŞTI"

Daimler AG'nin en önemli kamyon üretim üslerinden biri konumunda ve dünya standartlarında üretim yapan Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası, kurulduğu günden bu yana yatırımlarıyla kendini yenilemeye ve geliştirmeye devam ediyor. 11 Ekim 2021 itibarıyla da 35. yaşını kutladı.

Günümüzde Aksaray Kamyon Fabrikamız, gerçekleştirdiği yüksek nitelikli ve katma değerli sanayi üretimiyle bölge ve ülke ekonomisine büyük katkıda bulunuyor. Sadece Aksaray Kamyon Fabrikası için 35 yılda yapılan toplam yatırım miktarımız 500 milyon Euro'u aşkın. Üretim alanındaki yatırımlarımız haricinde; kamyon ürün grubu özelinde üstlendiğimiz küresel ek sorumluluklarımız sebebiyle; 2018 yılında 8,4 milyon euro'luk yatırım ile Aksaray Kamyon Fabrikamız bünyesinde Aksaray AR-GE Merkezimizi faaliyete aldık.

1.600'ün üzerinde çalışanı ile Türkiye'de üretilen her 10 kamyondan 7'sinin üretimine imza atan Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası; üretimiyle, istihdamıyla, AR-GE faaliyetleri ve ihracatı ile Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlamayı sürdürüyor. 1986'dan bu yana 35 yılda Aksaray Kamyon Fabrikamızda üretilen kamyon adedi 304.000'i aştı.

Son dönemdeki AR-GE alanındaki güncel çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekiplerimiz, AR-GE ve inovasyon çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.

Ana şirketimiz Daimler AG'nin global ağı içerisinde çok önemli bir konuma sahip olan Hoşdere AR-GE Merkezimizde çok çeşitli alanlarda yetkinliklere sahibiz. Yeni ya da mevcut otobüslerin karoseri, dış donanım ve aerodinamik hesaplamaları haricinde, iç donanım, iç aydınlatma konseptleri, dokümantasyon, elektrikli konfor sistemleri, kablo demetleri ve diyagnoz/bağlanabilirlik gibi detaylarındaki etkinliğimizi gerçekleştirdiğimiz dayanım ve yol testleri ile son kullanıcılara hazır hale getiriyoruz. Hoşdere AR-GE Merkezi'nde geliştirdiğimiz bu yeni teknolojiler, Türkiye'deki fabrikalarımız haricinde Daimler'in Mannheim, Ulm ve Ligny gibi üretim tesislerindeki araçlarında da uygulanıyor.

"AKSARAY AR-GE MERKEZİMİZ, TÜM DÜNYADAKİ MERCEDES-BENZ KAMYONLARININ TEK YOL TESTİ ONAY MERCİ KONUMUNDA"

İstanbul AR-GE Merkezimiz kamyonlar için genel araç konsepti, mekatronik, şasi, kabin ve hesaplamaları gerçekleştiriyor. Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Otobüs AR-GE Merkezleri'nde dijitalleşme stratejileri kapsamında, tüm Daimler lokasyonlarında (Almanya, Türkiye, Brezilya, Çin) geliştirme ve test çalışmaları yapılan her aracın sanal ortamda birebir 3D dijital modeli yani "Dijital İkiz"i oluşturuluyor.

Araçların tasarım ve konsept çalışmalarının başlangıcından, hayata geçiş evresine kadar yapılan tüm mühendislik çalışmaları ve kontrolleri öncelikli olarak oluşturulan bu "Dijital İkiz" modeller üzerinden yapılıyor. Bu sayede prototip sürecinde karşılaşılması mümkün olan problemlerin önceden fark edilmesine, çözümlenmesine ve doğrulanmasına olanak sağlanabiliyor.

Ayrıca araçların ömrü boyunca oluşabilecek kullanım etkilerini analiz etmek için yapılacak fiziki test aşamasından öncesi, oluşturulan bu "Dijital İkiz" modeller ile aynı şartlar altında simule edilip hesaplanarak, sonraki aşamalarda yapılacak fiziki test maliyetlerinin de azaltılmasında rol oynuyor.

Kamyon ürün grubu özelinde üstlendiğimiz küresel ek sorumluluklarımız sebebiyle 2018 yılında 8,4 milyon avroluk yatırım ile Aksaray Kamyon Fabrikamız bünyesinde faaliyete alınan Aksaray AR-GE Merkezimiz, tüm dünyadaki Mercedes-Benz kamyonlarının tek yol testi onay merci konumunda olmayı sürdürüyor. Sanal Gerçeklik Teknolojisi ve Büyük Veri kullanımı sayesinde çok daha kesin ve verimli AR-GE süreçlerine imza atabiliyoruz.

Tüm dünyayı etkileyen çip krizi sizi nasıl etkiliyor? Bu sorun pazarı nasıl etkileyecek?

2021 yılına hızlı başladığımızı belirtmiştik ama tüm dünyada yaşanan çip krizi kamyon pazarını da etkilemeye başladı. Bir binek araçla bir kamyonu kıyasladığınız zaman aslına bakarsanız elektroniği ilgilendiren özellikle sürüş emniyeti, sürüş konforu gibi başlıklarda araçlarımızın tabi olduğu regülasyonlar kamyonda da, binek araçtakinden çok farklı değil. Dolayısıyla yoğun elektronik kullanımı dolayısı ile kamyon üretiminin de çip krizinden etkilendiğini söylemek mümkün.

"YILIN KALANINDA PAZARIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ ARTIK MÜŞTERİNİN TALEBİNDEN ZİYADE ÜRETİCİ VE İTHALATÇILARIN ARZI BELİRLEYECEK"

Adetsel bazda baktığınız zaman Türkiye'deki kamyon üretimi ile binek araç üretimi arasında mertebe olarak büyük fark var. Kıyaslamak tabii ki o anlamda mümkün değil. Bu pazarların aynı oranda etkilenmesi noktasında bir tespitte bulunmak zor ama kamyon pazarının da bu krizden etkilendiği kesin. 2021 yılına çok kuvvetli başladık ama yılın kalanında pazarın büyüklüğünü artık müşterinin talebinden ziyade üretici ve ithalatçıların arzı belirleyecek. Mercedes-Benz Türk çalışanları ve tedarikçilerimizle olan yakın ve başarılı iş birliğimiz sayesinde biz ilk ve ikinci çeyrekte üretim hızımızı gelen talep doğrultusunda koruduk. Yılın ikinci yarısında da aynı şekilde etki seviyesini en az seviyede tutmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Otonom araçlar ve elektrik gibi alternatif yakıtlı ağır ticari araçları ne zaman yollarımızda görmeye başlayacağız?

Alternatif yakıt teknolojisi kamyon ve otobüste de önemli bir konu başlığı olarak çıkıyor karşımıza. Özellikle Avrupa'da Paris İklim Anlaşması çerçevesinde oluşturulan "Yeşil Mutabakat" kamyonu da otobüsü de çok yakından ilgilendiriyor.

Daimler olarak uzun vade CO2 nötr taşımacılık stratejimiz ile; tüm müşteri isteklerini karşılayacak iki teknolojiye yani "Bataryalı Elektrikli Araç" (BEV) ve "Yakıt Hücreli" (Fuel Cell) araç teknolojilerine odaklanıyoruz. Bataryalı Elektrikli Araçlar, planlanabilir bir sürüş rotasında ve daha çok kısa menzilli şehir içi kullanımı için planlanırken, kamyon bataryalarına özel, hızlı şarj istasyon altyapısının bulunduğu çalışma alanlarında, müşterilerin isteklerini karşılıyorken, yakıt hücreli elektrikli araçlar ise daha çok uzun yolda kullanıma uygun geliştirilmekte olup, uzun menzil ve yüksek katar ağırlığına sahip çekiciler için müşteri isteklerini karşılayacak.

Ekim 2021'de eActros'un seri üretimine Almanya'da başladık. Mercedes-Benz Yıldızı taşıyan ilk seri üretim elektrikli kamyon eActros, şehir içi taşımacılığının menzilini karşılayacak seviyede olan 300 kilometre ve daha uzun bir menzile sahip olup, müşterinin beklentilerine karşılayacaktır.

"MEVCUT GÜNCELLEMELER VE İYİLEŞTİRMELER DE HALEN TÜRKİYE'DE YAPILIYOR"

Otobüs tarafında ise şehir içi otobüsüne yönelik eCitaro'nun seri üretimine başlandı. Emisyonsuz ve sessiz bir sürüş sunan, tamamen elektrikli Mercedes-Benz eCitaro'nun dünya tanıtımı 2018 yılının sonbaharında Uluslararası Ticari Araç Fuarı'nda yapılmıştı. eCitaro'nun AR-GE faaliyetleri Mercedes-Benz Türk AR-GE Merkezi tarafından yürütüldü. Mevcut güncellemeler ve iyileştirmeler de halen Türkiye'de yapılıyor.

Mercedes-Benz eCitaro'nun ilk teslimatı 18 Kasım 2019 tarihinde 56 adet olarak Almanya'nın Wiesbaden kentine yapıldı. O tarihten bu yana; Hamburg, Berlin, Mannheim ve Heidelberg gibi kentlerin yollarında ve çeşitli Avrupa şehirlerinde toplam 1.000 adede yakın eCitaro kullanılıyor. Mayıs 2020'den itibaren seri üretim programına alınan Körüklü eCitaro ile beraber de yeni siparişler alınmaya devam ediyor.

Tıpkı CNG'li otobüslerde olduğu gibi elektrikli otobüsler için de büyük filolar söz konusu olduğunda önemli altyapı yatırımlarının gerçekleşmesi gerekiyor. Elektrikli araçlara geçişin benimsenmesi, belediyelerle birlikte ilgili enerji sağlayıcı kurumların ortak yapılacak alt yapı yatırımları ile mümkün olabilir.

"GEREKLİ ALTYAPI YATIRIMLARINDAN SONRA ELEKTRİKLİ ŞEHİR İÇİ OTOBÜSLERİNİ DAHA SIK GÖRMEYE BAŞLAYABİLECEĞİZ"

Ülkemizde 2019 yılı itibarıyla 1.000 adete yakın şarj istasyonu bulunuyor. Bunların yaklaşık yüzde 85'i alternatif akım, yüzde 15'i ise doğru akım. Şarj istasyonlarının 2025 yılında toplamda 10.000 adede ulaşması hedefleniyor. AB'de ise mevcut olarak toplam şarj istasyonu sayısı 170.000 adet, bunların yüzde 95'i alternatif akım. Özellikle otobüs gibi büyük batarya kullanan araçlar için doğru akım sunan şarj istasyonu yatırımlarının yapılması gerekli ancak gerekli altyapı yatırımları yapıldıktan ve yaygınlaştırıldıktan sonra elektrikli şehir içi otobüslerini bizim yollarımızda da daha sık görmeye başlayabileceğiz.

EN ÇOK OKUNANLAR