USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Ekonomi Haberleri

17 Haziran 2021 15:35
AA

TÜSİAD: İstikrarı tehlikeye atabilecek her türlü adımdan sakınmalıyız

TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, "Ekonomimizin tüm paydaşlarını devreye almalı, potansiyelimizi doğru kullanarak hızlı, yeni bir kalkınma sürecine geçmeliyiz. Bilimselliği kanıtlanmış, doğru iktisadi politikalarla ekonomiye dirayet kazandırmalı, istikrarı tehlikeye atabilecek her türlü adımdan sakınmalıyız." dedi.

TÜSİAD: İstikrarı tehlikeye atabilecek her türlü adımdan sakınmalıyız

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski de dünyanın salgın şartlarında da değişmeyen en önemli gündeminin "iklim değişikliği" olduğunu vurguladı.

İklim değişikliğini önleme tedbirleri uygulanırken büyük bir ekonomik kalkınma dalgasının yaşanacağını ifade eden Kaslowski, şunları kaydetti:

"Büyük yatırımlar ve finansman, döngüsel ekonomiye geçmiş, karbon nötr olma planı bulunan, ormanlar ve denizlerden sürdürülebilirlik ilkelerini gözeterek faydalanan ülkelere akacak. Önümüzdeki dönemin unicorn şirketlerini; temiz enerji, geri kazanım doğa dostu ham madde teknolojileri alanlarında göreceğiz. 15-20 yıllık bir dönemde orman, deniz ve doğada kirliliğe neden olan ülkelerin küresel ekonomik zincirden dışlanacakları açıktır."

Kaslowski, Türkiye'nin kasım ayında düzenlenecek BM İklim Değişikliği Konferansı (COP 26) öncesi Paris Anlaşması'nı onaylaması ve 2050 hedefiyle karbon nötr yol haritasını hazırlamasının anlamlı bir adım olacağına işaret ederek, Türkiye'nin ulusal katkı beyanının bu yol haritasını temel almasının önemli olduğunu vurguladı.

Yeşil ekonominin, gelecek dönemin en öncelikli alanı olacağına işaret eden Kaslowski, Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı olan AB'nin büyüme stratejisini oluşturan Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın sanayinin yanı sıra hizmet sektörü açısından da sonuçlar doğuracağını, AB ile Gümrük Birliği'nin yeşil ve dijital dönüşümü dikkate alacak şekilde güncellenmesinin elzem olduğunu kaydetti.

Kaslowski, salgın döneminde Batı'da para ve harcama musluklarının sonuna kadar açılmasının büyük bir talep artışı yarattığını, bu durumun ihracatı artırma şansı verdiğini söyledi.

Kurumların demokratik sistemin işleyişi açısından önemli olduğunu vurgulayan Kaslowski, kurumların sağlam temellere oturtulmasının hem ekonomide hem de demokraside ülkeyi daha iyi noktaya taşıyacağını ifade etti.

"2021'i yüzde 5,5-6'ya yakın büyüme ile tamamlama ihtimalimiz yüksek"

Simone Kaslowski, Türkiye'nin 2021 yılını yüzde 5,5-6'ya yakın büyüme ile tamamlama ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, belli başlı ihracat pazarlarındaki büyümenin olumlu yansıdığını, geçen yıl yaratılan kredi büyümesi etkisinin de halen büyüme üzerinde görüldüğünü söyledi.

Ekonominin reel kesimi, ihracatçısı ve genç nüfusuyla çok esnek ve gelişme potansiyelinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Kaslowski, "Ekonomimizin tüm paydaşlarını devreye almalı, potansiyelimizi doğru kullanarak hızlı, yeni bir kalkınma sürecine geçmeliyiz. Bilimselliği kanıtlanmış, doğru iktisadi politikalarla ekonomiye dirayet kazandırmalı, istikrarı tehlikeye atabilecek her türlü adımdan sakınmalıyız." dedi.

Salgında eğitim sürecine değinen Kaslowski, dünya ölçeğinde bu kapalılığın öğrencilere her açıdan ağır bir maliyet yüklediğinin yapılan çalışmalarda ortaya çıktığını kaydetti.

Önceki Amerikan yönetiminin bıraktığı olumsuz izleri silmeyi hedefleyen ABD Başkanı Joe Biden'ın, ülkesinin ittifak bağlantılarını güçlendirmeye çalıştığını ifade eden Kaslowski, Avrupa ve ABD'nin özellikle Türkiye'nin de ilintili olduğu konularda birbiriyle çok yakın koordinasyon içinde olduğunu, bu durumun Türkiye açısından da değerlendirilmeyi beklediğini söyledi.

Kaslowski, Türkiye'nin, dünya düzeninin yeniden kurulduğu bir dönemde çıkarlarının Avrupa ve Transatlantik İttifak'ın parçası olmayı gerektirdiğini belirterek, "Afganistan'da Türk askerlerinin ABD ve NATO çekildikten sonra görev yapması kararının da etraflıca tartışılmasından, birliklerin güvenliğinin sağlanması için gerekli tüm koşulların oluşturulacağından da emin olmak isteriz." dedi.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'ne geri dönmesini istediklerini ve beklediklerini ifade eden Kaslowski, "Kolluk kuvvetleri ve yargıdan beklentimiz, kadına şiddeti engelleme konusunda en güçlü duruşu ve uygulamaları göstermeleridir. Kadınların eğitime, istihdama ve yönetime eşit katılımının hayata geçirilmesi de gelişmiş bir ülke olma hedefimizin ayrılmaz bir parçası olarak görülmelidir." şeklinde konuştu.

Kaslowski, Marmara Denizi'ndeki müsilaj (deniz salyası) oluşmasını anımsatarak, "Ülke olarak Marmara Denizi'nin çığlığını maalesef geç duyduk ama paydaşların katılımıyla hızla alınan aksiyon bizi gelecek için umutlandırdı." dedi.

EN ÇOK OKUNANLAR