USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Digital Trend

12 Şubat 2018 12:38

Verinin demokratikleşmesi dönemi başlıyor

Son dönemde hangi kurum yeni bir iş zekası platformu seçimine gitse veya mevcut yatırımında yaşadığı darboğazı gidermek istese, ekiplerin bilgiyi kendi aralarında rahatça ve kontrollü biçimde paylaşabilecekleri, herhangi bir mobil araç üzerinden tüm platformu kullanabilecekleri, aynı zamanda büyük veri kümelerini tamamen görsel bir ortamda analiz edebilecekleri ortamların arayışına gidiyor.

Verinin demokratikleşmesi dönemi başlıyor

Bireyler olarak sosyal hayatlarımızda yaşadığımız köklü değişikliklerin iş hayatında yaşanmadığını düşünmek ve eski süreçler ve yöntemlerle kurumları yönetmek neredeyse imkansız. Kurumsal hayatımızda bu tür dönüşümlere geçmişte de değişik terimler atfedildi ve son dönemde en çok duyduğumuz terim ise ‘büyük veri’ veya ‘veri analitiği’. Peki, bu terimler ortaya çıkmadan önce şirketler hiç mi ‘büyük veri’ projeleri yapmamışlardı? Şirketlerin geçmişte ihtiyaç duydukları analizler; o dönemin veri çeşitliliği, veri büyüklüğü ve veri işleme yetenekleri göz önüne alındığında, geçmişte de ‘büyük veri’ projelerinin yapıldığını söyleyebiliriz. Günümüzde şirketlerin sadece kendi yerel piyasalarıyla değil, global piyasadaki şirketlerle de rekabet durumunda olduğunu söyleyen BI Technology Teknik Satış Lideri Ömer Çıtak, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulunuyor: “Globalleşen piyasa koşulları ve nihai tüketicinin istediği ürünü/hizmeti dilediği yerden sadece bir tık uzaklıkta elde edebilmesi, kurumların dijital dönüşüm fırtınasına adaptasyonunu neredeyse zorunlu hale getirdi. Bu çetin rekabet ortamında kurumlar ürünlerini/servislerini farklılaştırmak ve bunu da veriye dayalı yaparak içgüdüsel/kişiye bağlı yönetimden daha bilimsel/veriye dayalı yönetime doğru evriliyor. Veri dediğimiz zaman, sadece kurum içerisinde toplanan kurumsal kaynak planlama sistemleri, müşteri memnuniyet sistemleri veya çağrı merkezi sistemleri değil, kurum dışarısında bulunan hava durumu, bir bölgenin sosyo-ekonomik bilgileri vb. veriler de değer kazandı. Eklenen bunca farklı veri kümesinin yanında veri büyüklükleri de son derece arttı. Araştırma şirketlerinden IDC’nin araştırmasına göre, 2025 yılında dünya üzerindeki veri büyüklüğünün 163 zettabayt (ZB) büyümesi bekleniyor. Verinin bu kadar büyümesine paralel teknolojik olarak da büyük ve çok çeşitli veri havuzlarını işleme konusunda daha ileri seviyelere ulaştığımızı söyleyebiliriz.”

KURUMLARIN DİJİTAL DÖNÜŞÜM SERÜVENLERİ...

İş zekası dünyası da bu karmaşıklaşan dünyada şirketler için veriden iç görü/öngörü çıkarmak için olmazsa olmaz stratejik bir inisiyatif haline geldi. Verilerine silolar halinde değil de bütünleşik bakmak, çapraz veya detaya inebilecek sorular sormak ve bütün bunları hızlı, görsel ve kurum içerisinde herkesin dilediği platformdan (mobil, masaüstü, offline, online) yapabilmesi iş zekası yazılımlarından beklenen özellikler... İş zekası dünyasının 2010 yıllarının başında yaşadığı kırılmanın öncü firmalarından olan Qlik firmasının Türkiye’deki ana distribütörü BI Technology olarak, kurumların bu dijital dönüşüm serüvenlerinde onlara en doğru yaklaşımları sunarak rekabette fark yaratmalarına yardımcı olmaya çalıştıklarını söyleyen Ömer Çıtak, sözlerine şöyle devam ediyor: “Kurumların en üst seviyedeki yöneticilerinden sahadaki operasyon ekiplerine kadar organizasyon yapısı içerisinde herkesin veriye ihtiyaç duyduğu yeni dönemde her kullanıcının görsel ve analitik uygulamalar oluşturmasına imkan sağlayan platformlar sunuyoruz. Referanslarımız arasında holdingler, kamu kurum ve kuruluşları, bankacılık, sigorta, telekom, perakende, hızlı tüketim malzemeleri, ilaç, kozmetik, sağlık, ulaşım, tekstil, otomotiv, turizm ve servis gibi hemen her sektör ve segmentte kuruluş bulunuyor. Bu kuruluşlar dikey olarak yine Qlik ürünlerini üst yönetim raporlama, satış, direkt ve dijital pazarlama, CRM, finans, süreç yönetimi, tedarik zinciri, satın alma, üretim, çağrı merkezi, risk analizi, denetim, İK gibi birçok farklı iş süreçlerinde kullanabiliyor. Kurumsal kaynak planlama sistemleri, geleneksel veri ambarları, sosyal medya uygulamaları, makinelerin ürettiği veriler, büyük veri platformları ve dağınık mimarilerde milyarlarca satır üzerinde veri analizi yapan ya da binlerce kullanıcının olduğu kurumsal çözümlerimize ek olarak, global danışmanlık firmaları, sektörün önde gelen kurumlarına katkı sağlamak isteyen yeni çözüm sağlayıcılarla birlikte geliştirdiğimiz çözümlerle de belirli bir veri kümesi üzerinde tamamen ihtiyaca uygun olacak kişiselleştirilmiş ve/veya tak-çalıştır analitik uygulamalar da bulunuyor.”

QLIK, VERİNİN ERİŞİLEBİLİRLİĞİNİ ARTIRIYOR

Ömer Çıtak, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Qlik, birçoğumuzun bildiği sorgu bazlı yaklaşımın getirdiği hantal, BT’ye çok bağımlı ve günümüz ihtiyaçlarını karşılamak konusunda çok yavaş kalan yaklaşım yerine, patentli bağlantılı analiz yetkinliği ve bellek-içi hafıza yaklaşımı sayesinde kurumların BT’ye bağımlılığını azalttı ve tam olarak kurum içlerinde verinin erişilebilirliğini artırdı. Artık BT’ler verinin sağlıklı, temiz ve düzenli olarak sisteme akışını sağlarken, iş kullanıcıları ise bu sağlanan veri kümelerinden Qlik’in üstün yetenekli veri görselleştirme kütüphanesini ve ileri analitik fonksiyonalitesini kullanarak verilerinden maksimum bilgiyi çıkarmayı başarabiliyorlar.

Son dönemde hangi kurum yeni bir iş zekası platformu seçimine gitse veya mevcut yatırımında yaşadığı darboğazı gidermek istese, ekiplerin bilgiyi kendi aralarında rahatça ve kontrollü biçimde paylaşabilecekleri, herhangi bir mobil araç üzerinden tüm platformu kullanabilecekleri, aynı zamanda büyük veri kümelerini tamamen görsel bir ortamda analiz edebilecekleri ortamların arayışına gidiyor. Bu teknolojik altyapılardan beklentilerde de self-servis veri görselleme ve analitik uygulama geliştirme olduğu kadar çalışanlar, iş ortakları ve müşteriler için web sayfaları ve uygulamalar içine gömülebilecek analitik uygulamalar (embedded analytics) çok ön plana çıkmaya başladı. Buna paralel olarak dikey ya da sektörel konulara odaklanan hazır birtakım çözümler yani ‘guided ya da custom analytics’ uygulama geliştirme ihtiyaçları gündeme geldi. Bütün bu bahsettiğimiz teknolojik yetkinliklerini barındıran Qlik veri platformu ayrıca ‘verinizle mesajlaşmanıza’ da imkan tanıyor. Son dönemde ‘conversational analytics’ olarak adlandırılan verinizle mesajlaşma konsepti de son dönemin sıcak konuları arasında. Qlik’in zengin uygulama programlama önyüzü (API) kütüphanesi sayesinde kurumların mesajlaşma platformu ile entegre olabiliyor ve kişiler direkt bir kişi ile mesajlaşır gibi Qlik platformu ile mesajlaşabiliyor, uyarı mekanizmaları (alert) dahi direkt Qlik platform ile mesajlaşarak oluşturabiliyor.
Sonuç olarak, dünyanın değişen ve gelişen koşullarına adaptasyon büyük/küçük bütün kuruluşlar için artık varoluşsal bir nitelik taşıyor. Dijital dönüşüm süreçlerinde de verilerinize daha iyi, hızlı ve çok boyutlu bakarak karar destek süreçlerinizin çevikliğini artırmak artık olmazsa olmaz bir koşul durumuna geldi. Bu değişim yolculuğunda Qlik ile çevik, hızlı ve çok boyutlu derinlemesine analizlerinizi dilediğiniz ortamdan yapabilir ve değişen koşullara adaptasyonunuzu hızlandırabilirsiniz.”

EN ÇOK OKUNANLAR