Günümüz iş dünyasında geleceği hedefleyen şirketlerin bir numaralı gündemi, dijitalleşen dünyada güçlü, rekabetçi ve öncü dijital şirketler haline gelmek. Dijital dönüşüm sadece teknolojiye yatırım yapmaktan öte topyekûn bir kültür dönüşümünü ifade ediyor. Yeni teknolojilere yatırımın yanı sıra tüm iş süreçlerini, ürün ve hizmetlerini, çalışanlarını, müşterilerini, iş ortakları ve tedarikçilerini dijital değiştiren ve bu konuda yeni iş modelleri geliştiren şirketler 360 derece dijital dönüşümü gerçekleştirmiş ve ekosistemin bir parçası haline gelmiş kuruluşlar haline dönüşüyor. 

VMware Türkiye Ülke Direktörü Murat Mediçeler, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada dijital iş yapış şekillerinin değiştiğinden örnekler vererek artık endüstrilerin dijital dönüşümü zorladığını, insanların teknolojiden yardım alarak iş yapış şekillerini değiştirdiklerini dile getirdi. Teknoloji artık işin ta kendisi. İş yapış şekilleri değişirken aslında işin boyutları da değişiyor. Teknoloji sayesinde işlem hacimleri 2-3 katına çıkıyor. Bu da daha çok müşteri, daha çok gelir daha çok pazar payı demek. Dijital iş dünyasında beklentiler de farklılaşıyor. Şirketler en başta hızlı hareket etmek ve hızlı yanıt vermek, inovasyon dediğimiz para kazanacak yeni alanlar bulmak, marka ve müşteri güveninin sağlanmasını bekliyor. 

TEKNOLOJİ LİDERLERİNİN DÖNÜŞÜM SENARYOLARI…
Murat Mediçeler, VMware olarak şirketlerin bu hassasiyetlerine yanıt veren çözümler geliştirdiklerini vurgulayarak teknoloji liderlerinin dönüşüm senaryolarını nasıl desteklediklerini şöyle ifade ediyor: “CIO’lar teknoloji yatırımlarında 3 farklı senaryo uygulama yoluna gidiyor. Birincisi; eski veri merkezini çalışır durumda bırakmak ve mümkün olan her şeyi bulut teknolojisine taşımak. İkincisi; eski veri merkezi yapısını muhafaza ederek dış kaynak kullanımıyla yaşatmak ve yanında yeni bir veri merkezi kurmak. Bir diğeri ise; önce veri merkezinizi modernize ediyorsunuz. Belki yeni bir alana taşıyorsunuz ve daha sonra tek bir bulut dediğimiz çözümde -bunun içinde özel ya da genel bulut olabilir- belli fonksiyonları kullanmaya başlıyorsunuz. Böylece kimin hangi uygulamaya, hangi kaynağa ihtiyacı varsa onu sunan bir yapıya dönüşüyorsunuz. Ayrıca network ve güvenlik altyapınızı da dönüştürüyorsunuz ve dijital çalışma alanını (digital workspace) daha yoğun kullanmaya başlıyorsunuz. Kısacası VMware şirketlere mevcut veri merkezini ve bulutu kullanabilecekleri ve yönetebilecekleri hepsi bir arada bir yapı sunuyor.” VMware bulut teknolojisi yazılım ile altyapının bir servis olarak sunulmasını desteklerken bunun yanı sıra fonksiyonların da dahil olduğu, her şeyin servis olarak sunulduğu bir ortam anlayışını benimsemiş durumda. Bu anlayış bulutlar arasında dolaşmayı kolaylaştırıp her şeyi tek noktadan yönetmeyi sağlıyor. Bu noktada da VMware altyapı, operasyon ve uygulama geliştiricilerin deneyimi için çalışıyor.

TEKNOLOJİYLE İNOVASYON SAĞLAMAK
IDC Türkiye ile birlikte düzenlenen Executive Exchange etkinliğinde söz alan IDC Türkiye Başanalisti Eren Eser, dijitalleşmenin hızlı büyüyen dijital şirketleri de yaratarak kısa sürede dünyanın gündemine taşımasına değindi. Apple iPhone, Amazon eBook, Spotify, Airbnb, WhatsApp, Bitcoin vb. hepsinin hayatımıza 2007 yılından sonra girdiğine işaret eden Eser, 2020 yılına geldiğimizde yatırımcıların yüzde 75’inin şirketleri değerlerken dijital dönüşüm yeteneklerine, müşteriyle etkileşimine ve data değerlerine öncelik vereceklerinin altını çizdi. IDC olarak yaptıkları analizlere göre şirketlerin yüzde 87’sinin dijital dönüşümü bir fırsat olarak değerlendirdiği ve her 3 şirketten ikisinin bunu CEO seviyesinde yönettiğini belirlediklerini dile getirdi. Eren, 2018 yılında şirketlerin en önemli gündeminin inovasyon olduğundan hareketle CIO’ların öncelikli rolünün de kurumsal mobilite, analitik, güvenlik, bilişsel zeka, yapay zeka, makine öğrenmesi gibi konularda inovatif projeler geliştirmek olduğunu vurguladı.

SİBER HİJYEN…
Etkinlikte siber güvenlik konulu bir konuşma yapan VMware Kuzey Afrika, Levant Bölgesi ve Türkiye Sistem Mühendisleri Müdürü Bünyamin Özyaşar ise, siber hijyen (Cyber Hygiene) konusuna değindi. Siber dünyada sağlıklı bir ortamın sağlıklı bir şekilde devamını sağlayacak hijyenik bir ortamın nasıl oluşturulması gerektiğine değinen Özyaşar, şunları söyledi: “Siber hijyen pek çok katmandan oluşan bir yapı. Altyapının güvenli hale getirilmesi, network, veri ve cihaz kontrollerinin yapılıp ekosistemlerinin kontrol edilmesi ve son olarak da 5 önemli kuralın bu platform üzerinde uygulanması önemli. Bunlar; kullanıcı tarafında en az yeterlilikteki hakların tanımlanması, çok faktörlü kimlik doğrulaması, mikro segmentasyon, şifreleme ve patch yönetimi...”