Mustafa Gündoğdu / [email protected]

Tüm dünyayı derinden etkileyen pandemi ile birlikte aslında hepimiz, sağlığımızın değerini bir kez daha hatırladık ve sağlığımızı koruma altına almak için önlemler almaya başladık. Bunun bir sonucu olarak sigorta sektörü ürünlerine özel sağlık sigortaları ve tamamlayıcı sağlık sigortaları başta olmak üzere, ilginin arttığını gördük. Türkiye Sigortalar Birliği (TSB) tarafından açıklanan rakamlara baktığımızda Ağustos 2020’de sağlık branşında sektör çapında toplam prim üretiminin 6 milyar 553 milyon TL’ye ulaştığı görülüyor. Tamamlayıcı sağlık sigortalarının sekiz aylık prim üretimi de 917 milyon TL’ye geldi. Bu da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55,5’lik bir büyümeye denk geliyor. 

PENETRASYON ÇOK DÜŞÜK

Bununla birlikte sigorta sektöründe penetrasyon oranlarının hâlâ düşük olduğunu hatırlatan Türkiye Sigortalar Birliği Başkanı Atilla Benli, 2019 yıl sonu itibariyle penetrasyon oranının dünya genelinde yüzde 7,2 ve Türkiye’de ise yüzde 2,2 olduğunu dile getiriyor. Sigortanın önemini ve bir ihtiyaç olduğunu anlatmanın, yarınları güvence altına almak için ilk akla gelen önlemlerden biri olmasını sağlamanın önemli olduğunu ifade eden Benli, “Bu sadece sektörümüz için değil, ülkemizin, ekonomimizin ve vatandaşlarımızın refahı için de olmazsa olmazlar arasında yer alan bir konu. Bu nedenle sigorta bilincinin ve farkındalığının yükselmesini öncelikli hedeflerimiz arasında görüyoruz ve bu alandaki çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz” şeklinde konuşuyor.

2019 yıl sonu itibariyle, GSYİH’nin 30 katına ulaşan 129.3 trilyon TL’lik büyüklükleriyle pek çok projeye güvence sağladıklarını hatırlatan Benli, farklı projelere sağladıkları teminatlarla da Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliğinde kritik bir fonksiyon üstlendiklerinin altını çiziyor.

ÖZEL SAĞLIK SİGORTASI MI? TSS Mİ?

Peki özel sağlık sigortalarıyla tamamlayıcı sağlık sigortaları (TSS)arasındaki farklar neler? Axa Sigorta Satış ve Pazarlama Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Firuzan İşcan, temelde her iki ürünün de sigortalıların diledikleri özel sağlık kurumunda teminatlarının kapsamı doğrultusunda uygun fiyatlarla tedavi olmasına imkan tanıdığını dile getiriyor. “Ancak aralarında en büyük fark, tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırabilmek için SGK’lı olma şartının bulunması. Böylece her ay maaşınızdan kesilen SGK priminin üzerini çok düşük primlerle tamamlayabiliyor ve SGK anlaşmalı özel hastanelerde tamamlayıcı sağlık sigortanız ile tedavi olabiliyorsunuz” diyen İşcan, bir diğer fark olarak da TSS’nin yalnızca yurt içinde geçerli olduğunu aktarıyor. Bu doğrultuda her iki ürün arasında ciddi fiyat farkı olduğunu da hatırlatan İşcan, tamamlayıcı sağlık sigortasının daha uygun fiyatlarla özel hastanelere erişim sağladığını belirtirken, önümüzdeki dönemde de uygun fiyata karşılık sunduğu geniş kapsam ile tamamlayıcı sağlık sigortalarına ilginin devam edeceğini düşündüklerini söylüyor.

TRAFİK VE KASKO, SİGORTADA BAŞI ÇEKİYOR

Son dönemin dikkat çeken platformlarından olan sigortaladım.com’un IPSOS ile birlikte gerçekleştirdiği ‘Tüketicinin Sigortadan Beklentileri’ araştırmasında tüketicilerden alınan yanıtlara göre ülkemizde en çok trafik sigortası ve kasko sigortaları yaptırılıyor. Trafik açısından yaptırılması zorunlu olması nedeniyle araç sahiplerinin çoğunda trafik sigortası bulunuyor. İkinci sırada kasko sigortası geliyor. Kasko ve trafik sigortalarını zorunlu deprem sigortası (DASK) ve konut sigortası izliyor. Her 100 kişiden 66’sının zorunlu deprem sigortası, 43’ünün ise konut sigortası bulunuyor. Yaptırılması zorunlu olmasına rağmen zorunlu deprem sigortasındaki düşük oran dikkat çekiyor.

Bunları sırasıyla bireysel emeklilik sigortası, özel sağlık sigortası ve otomatik katılım ile BES izliyor. En az tercih edilen sigorta ürünleri arasında eşya sigortası ve elektronik cihaz sigortası yer alıyor. Eşya sigortası yaptıranların oranı yüzde 17; elektronik cihazları için sigorta yaptıranlar ise yüzde 15 olarak görülüyor.

“DİJİTALLEŞME YOĞUNLUĞUNU ARTIRACAK”

AXA Sigorta Satış ve Pazarlama Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Firuzan İşcan “Pandeminin en büyük etkilerinden biri dijitalleşme tarafında oldu diyebiliriz. AXA Sigorta olarak 2018 yılında hayata geçirdiğimiz Sigorta 4.0 yaklaşımımız ile bu alanda altyapımıza acente, müşteri, çalışan ve süreç olmak üzere dört başlıkta yatırımlar yapmıştık. Pandeminin sebep olduğu bu dönüşümün etkilerini önümüzdeki dönemde, hayatımız tamamen normale döndüğünde bile görmeye devam edeceğiz. Normalleşme sürecine kadar çok uzun bir süreyi evlerimizde geçirdik. Bu dönemde sağlık sorunları yaşadığı halde hastanelere gitmekten çekinen müşterilerimiz olduğunu gördük. AXA Doktor Danışma Hattı’nı devreye alarak müşterilerimizin ister sesli, ister yazılı, isterlerse de görüntülü olarak Türkiye’nin önde gelen özel hastanelerinden alanında uzman isimlere danışabilmelerini sağladık. Bu önümüzdeki dönemde de devam eden bir trend olacak. Hatta uzaktan sağlık hizmeti ve koruyucu hekimlik de özel sağlık ve tamamlayıcı sağlık sigortalarına ilgiyi olumlu yönde etkileyecek.” dedi.

“SİBER SİGORTALAR BU DÖNEMDE ÖNE ÇIKTI”

Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Gökalp “Risklere karşı tedbir alma gerekliliği konusunda kriz anları farkındalık oluşturuyor ve sigortaya gösterilen talep de bu doğrultuda artıyor. Koronavirüs salgını süreci, herkese birinci önceliğin sağlık olduğunu yeniden hatırlattı. Dolayısıyla, sağlık sigortalarına yönelik ilgi arttı. Diğer yandan, özel sağlık sigortası ve tamamlayıcı sağlık sigortası poliçeleri kapsamında Covid-19 tedavisinin karşılanması konusunda sektör birlik gösterdi. Son açıklanan sektör verilerinde sağlık branşı prim üretiminde geçtiğimiz yıla kıyasla yüzde 21 oranında artış gerçekleşti. Sağlık sigortasında penetrasyonun yıl sonuna dek artmasını ve üretimdeki artışın hızlanmasını bekliyoruz. Pandemi sürecinde evden çalışma ve uzaktan eğitim gibi nedenlerle internet kullanma sürelerinin çoğal- ması, siber güvenlik ile ilgili endişelerin de daha da artmasına sebep oldu. Siber saldırganlara karşı, gereken tedbirleri almak hem bireyler hem de kurumlar için çok önemli. Bu nedenle, bu dönem siber sigortalar için de ayrı bir farkındalık yarattı.” diyor.

“TSS’Lİ SAYISI YIL SONUNDA 2 MİLYONA ULAŞABİLİR”

Allianz Türkiye Sağlık Sigortaları Genel Müdür Yardımcısı Okan Özdemir “Koronavirüs salgını dönemine özel olarak sağlık sigortası sahibi sigortalı sayısında pek bir düşüş yaşandı diyemeyiz. Bu süreçte gördüğümüz en önemli değişim, toplumda sağlık bilinci ve sağlık sigortası ile ilgili farkındalığın artması. Sigortacılık hizmetlerinin önemi de yine toplum tarafından anlaşıldı. 0-64 yaş aralığında olup sağlığını güvence altına almak isteyen bireyler, bu zor zamanlarda TSS ile sigorta yolculuğuna başlayabilsinler diye bu maliyet avantajını onlara sunmaya karar verdik. Beklentimiz 2019’da 1.4 milyona ulaşan sektördeki TSS sahibi sigortalı sayısının, 2020 yılı sonunda yaklaşık 2 milyon kişiye ulaşacağı yönünde. Anadolu illerimizde sigortasız müşterilere sağlık güvencesi sağlama hızında yakaladığımız artış devam ediyor. Allianz Türkiye’nin de 1.5 milyon sağlık sigortalısının yaklaşık yüzde 35’inin TSS sahipliği bulunuyor. Bizlere sağlığını, geleceğini ve varlıklarını emanet eden sigortalılarımız, onları çok daha iyi tanımamızı ve her an yanlarında olmamızı bekliyor.” dedi.