USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Dergi

06 Nisan 2022 16:06

KÜRESEL LOJİSTİĞİN RADARINDA ASYA

Ticaret yollarının genişlemesi, hızla büyüyen dünyanın en büyük limanlarına sahip olması ve sanayi üretiminin asya ülkelerine kayması, bölgenin stratejik önemini artırıyor. Asya'nın lojistik sektörüne yön veren bir aktör olmasına olanak sağlayan ekonomik gelişmeler ışığında dünyanın ‘lojistik otoyolunun' dünden bugüne yol haritasını mercek altına aldık

KÜRESEL LOJİSTİĞİN RADARINDA ASYA

Asya'nın küresel tedarik zinciri ve lojistiğinde yaşadığı yükseliş ve bulunduğu lider konum tesadüf eseri değil. Özellikle bölgede yer alan tüm ülkelerin altyapıya yatırım yaparak büyümesi, lojistik sektörünü de canlandırdı. Uzun vadeli planlama ve yatırım teşvikleri ile güçlendirilmiş bir politikanın sonucu olarak bugünkü konuma gelen bölgede özellikle Çin, dikkat çekici bir oyuncu... Kuşak ve Yol Girişimi (KYG), 14'üncü Beş Yıllık Kalkınma Planı gibi politikalar gelecek için net hedeflerin belirlenmesine de yardımcı oluyor.

TÜM LOJİSTİK FAALİYETLERİN MERKEZİNDE YER ALACAK

McKinsey and Company'nin yayınladığı 'Asya: Küresel Lojistik İçin Değer Otoyolu' raporu verilerine göre; Covid-19 sonrası dönemde Asya'nın ekonomik olarak diğer bölgelere göre daha hızlı toparlanacağı ve hem büyüme hem de yatırım açısından tüm lojistik faaliyetlerin merkezinde yer alacağı öngörülüyor. Büyüme ile ilgili olarak Asya, 2030 yılına kadar dünya ticaret büyümesinin yaklaşık yarısına katkıda bulunacak. Lojistik sektörünün büyük yatırımcılarının rekabetçi ortama ayak uydurabilmeleri için Çin, önümüzdeki dönemde iş portföylerinde önemli bir yer tutacak. Asya kavramına Güney Kore ve Japonya ile birlikte, Güneydoğu Asya bölgesindeki ülkeler ve Hint Okyanusu aksındaki SingapurMalezya-Endonezya üçgeninin de dahil olduğunu belirten TOBB Taşıma ve Lojistik Sistemler Daire Başkanı, IRU Başkan Yardımcısı Aslı Çalık, sözlerine şöyle devam ediyor: "Bahsi geçen ülkeler, Uzak Doğu ve Avrupa coğrafyalarını birbirine bağlayan deniz yolları üzerinde yer alıyor. 2050 projeksiyonlarında Kuzey Pasifik ve Hint Okyanusu arasında eşya hareketliliğinin eşya değeri bakımından günümüzden 4 kat fazla olması ve denizyolu trafiğinin üçte birinin bu güzergahta gerçekleşeceği öngörülüyor. Asya'nın ve özellikle Çin'in küresel lojistik ağındaki öneminin 'Modern İpek Yolları' üzerinde, özellikle de Avrasya boyunca uzanan demiryolu ve multi-model hatlar ile şekilleneceğini düşünüyorum."

PSA INTERNATIONAL, HUTCHISON PORT HOLDINGS, CHINA COSCO SHIPPING VE CHINA MERCHANTS PORTS, BÖLGEDEKİ DÖRT BÜYÜK DENİZ TERMİNALİ İŞLETMECİSİ OLARAK ÖNE ÇIKIYOR

ÜRETİM KAPASİTESİNDEKİ REKABET GÜCÜ, KİLİT ROL OYNUYOR

Özellikle Covid-19 sonrası dönemde bölge, lojistik altyapısının esnekliğini kanıtlamış oldu. E-ticaret gibi öne çıkan sektörlerde de bir 'hub' haline geldi. KPMG tarafından yayınlanan 'Asya Pasifik'te Tedarik Zincirlerini Yeniden Düşünme' raporunda öne çıkan veriler ise şöyle sıralandı:

* Asya Pasifik'in tedarik zincirleri Covid-19 sonrası döneme uyum sağladı. Daha esnek hale geldi ve gelişmeye devam ediyor.

* Son birkaç yılda meydana gelen olaylar, bölgedeki gelişmekte olan ekonomiler için önemli fırsatlar yarattı. Daha etkili çapraz bölgesel tedarik zinciri akışlarını desteklenmesine, yüksek kaliteli altyapıyı geliştirmek için yabancı yatırımcıların bölgeye gelmesine olanak verdi.

* Arazi, iş gücü ve lojistik dahil olmak üzere üretim kapasitesindeki rekabet gücü, bölgenin küresel bir tedarik zinciri merkezi olarak ortaya çıkmasına yardımcı olmada kilit bir rol oynuyor.

MCKINSEY AND COMPANY VERİLERİNE GÖRE, ASYA E-TİCARET LOJİSTİK PAZARI, 2020'DEN 2025'E KADAR TOPLAM PAZAR BÜYÜMESİNİN YÜZDE 57'SİNİ OLUŞTURACAK

"ASYA BÖLGESİNİN RAKİBİ YİNE ASYA'DIR"

Önümüzdeki dönemde ekonomik ölçek ve altyapı, Asya'nın küresel lojistik pazarı içerisindeki konumunu güçlendirmeye devam edecek. Bununla birlikte, iş birlikleri de global tedarik zincirinin gelişiminde ön plana çıkacak. Geçen yıl yürürlüğe giren RCEP anlaşmasının (Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık), uzmanlar tarafından dünyanın şimdiye kadarki en büyük ticaret anlaşması olarak nitelendirildiğini söyleyen Türk Çin Kültür Derneği Başkanı İrfan Karslı, şu yorumda bulunuyor: "Çin gümrük verilerine göre, geçtiğimiz yılın 11 aylık döneminde Çin ile RCEP üyesi ülkeler arasındaki ithalat ve ihracat toplam 10.96 trilyon Yuan (yaklaşık 1.72 trilyon dolar) oldu. Bu anlaşma, dünyanın gayrisafi yurtiçi hasılasının ve nüfusunun yaklaşık yüzde 30'unu kapsıyor. Bu rakamlar bize olsa olsa 'Asya bölgesinin rakibi yine Asya'dır', dedirtiyor. Çin'in önderlik ettiği girişimlerin sağladığı avantajlar açısından baktığımızda, hiçbir ülkenin bu kadar geniş avantaja sahip olmadığını görüyoruz." Yakın gelecekte, Asya'nın lojistik anlamında kendine yeni bir rakip bulması zor görünüyor.

GLOBAL LOJİSTİĞİN EKSENİ ASYA'DA KALMAYA DEVAM EDECEK. AMA ONU DESTEKLEYEN VE TEKNOLOJİYLE VERİMLİLİĞİ ARTIRAN KÜRESEL TEDARİK ZİNCİRİ AĞLARI GÖRECEĞİZ

"GÜVENİLİR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR EKOSİSTEMİ DÜŞÜK MALİYETLERLE SUNABİLEN ÜLKELER ÖN PLANA ÇIKACAK"

Ancak, devam eden Çin-Amerika gerilimi, Covid-19 sonrası küresel tedarik zincirlerinde görülen kırılganlıklar ve Yeşil Mutabakat kapsamında uygulanacak çevreci politikalar, uzun vadede bölgenin pozitif ivmeli ilerlemesine olumsuz etki yaratabilir. Önümüzdeki dönemde firmaların tedarik zincirlerinde mümkün olduğunca çeşitlendirme yoluna giderek riskleri azaltmayı odaklanacaklarına değinen Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Merkezi Uzmanı ve Atlı Global Danışmanlık Kurucu Direktörü Dr. Altay Atlı, "Bu süreçte Asya merkezi konumunu muhafaza etse de birçok firma kendi ülkelerine daha yakın tedarik zincirlerini ve lojistik imkanlarını da kullanmayı tercih edecek. Bu noktada, güvenilir ve sürdürülebilir bir ekosistemi düşük maliyetlerle sunabilen ülkeler ön plana çıkacak. Bu anlamda Türkiye'nin, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın bazı ülkelerinin ve Balkanlar'ın, Avrupa'nın büyük çokuluslu şirketleri açısından giderek cazip hale gelebileceğini öngörüyorum" diyor. 2050 yılında dünya yük hareketliliğinin bugünkünün üç katına çıkması bekleniyor. Bu noktada, son dönemde yaşanan gelişmelerle birlikte gelecekte daha düşük maliyetli, sürdürülebilir ve güvenli uluslararası tedarik zincirlerinin ortaya çıkması mümkün gözüküyor. Bununla birlikte, global lojistiğin ekseni Asya'da kalmaya devam edecek. Ama, onu destekleyen ve teknolojiyle verimliliği artıran küresel tedarik zinciri ağları göreceğiz.

EN ÇOK OKUNANLAR